Günlük konuşma İngilizcesi – Günlük konuşma Türkçesi

Günlük hayattaki sıradan İngilizce veya kendi anadilimizdeki günlük Türkçe diye yuvarlak hesap tanımladığımız dil bütünü, yer yer sandığınızdan çok daha komplike veya çok daha basit bir yapıya sahiptir. Unutmayın, günlük İngilizce veya günlük dil dediğimiz şey, aşırı derecede çok parametreli bir iletişim akışıdır. Yani kimle ne konuşacağınızın net bir matematiği yoktur; bu, her birey ve bağlam için farklılık gösterir. Çünkü günlük dil kimle ne konuşacağınıza göre çok değişiklik gösterebilir. Bakkala markete gittiğinizde 3-5 şeyin fiyatını sormak ya da kaç kilo istediğinizi belirtmek, bir mağazada beğendiğiniz bir ürünün fiyatını (üzerinde yazmıyorsa) başka rengini sormaktan başka ne olabilir? Bu durum, temel ihtiyaçları karşılarken kullandığımız basit ifadelerin ötesine geçmez. Ancak siz gittiğiniz mağazada söz konusu ürünün detaylarıyla ilgili konuşmak istediğinizde, bu tür bir iletişimi günlük dil diye sınırlandırmak çok doğru olmaz. Belki de ürünün kalitesi, özellikleri veya kullanım alanları hakkında derinlemesine bir tartışma yapmayı arzu edebilirsiniz. Ya da bir arkadaşınızla günlük dil sınırlarında kalarak iletişim kurmazsınız, değil mi? Zira söz konusu insan olunca, özellikle de tanığımız insanlar söz konusuysa, beklentiler ve konuşulanlar tamamen değişir. Sohbetin akışı, aranızdaki ilişkiye, geçmiş deneyimlere ve iletişimin bağlamına göre şekillenir.

Dolayısıyla hem samimi hem de mesafeli olduğumuz insanlarla sıklıkla basit cümleler kurarız. Ancak en basit cümlelerimiz arasında dahi, aslında ileri düzey dilbilgisi gerektiren yapıları da kullanırız. Lakin bu yapıları anadilimizde kullandığımız için bize basitmiş gibi gelebilir. Çünkü çoğunlukla çok basit kelimelerden ibaret olduklarını sanırız. Doğru… Basittir zaten. Ancak aslında cümlenin matematiğini incelerseniz farklılıkları net bir şekilde ortaya koyabiliriz. Şu cümle örneklerine bakın:

Ne konuşursunuz?

Ne konuşuyorsunuz?

Ne konuştunuz?

Ne konuşmuştunuz?

Ne konuşacaktınız?

Yaptın mı?

Yapabildin mi?

Yapabilmişmiydin?

Yapıldı mı?

Yukarıdaki cümlelere onlarca, yüzlerce alternatif cümle türetmek mümkün. Öte yandan bu cümlelere anadiliniz açısından bakınca aşırı basit günlük dilmiş izlenimi de verebilir. Evet öyledir de zaten! Ancak günlük dil gördüğünüz üzere, baştan aşağı, sadece kolay yapıları barındırmıyor. Dil öğrenimi de bu açıdan bir sarmal gibidir. Sarmalın en dış halkasından başlanır ve yavaş yavaş iç halkalara doğru gidilir. Anadilinizde bu halkaların hepsi arasında hızlıca gidip gelirsiniz. Ancak yabancı dil de bunu yapabilmek yıllar gerektiren bir çalışma prensibi gerektirir.

‘Ne konuşuyorsun’ veya ‘ ne yapıyorsun’ soruları, temel düzeyde edinilen dilbilgisiyle yapılabilirken,

‘Ne konuşulmuştu?’ Nasıl anlaşmıştınız? Sonuç olarak haftalık kaç saat eğitim almanız kararlaştırıldı? Uzun zamandır burada mı yaşamaktasınız?

gibi daha karmaşık cümleler ise daha ileri düzey dilbilgisi gerektirir. Ayrıca hem ana dilimizde hem de yabancı bir dilde bu cümleleri kurmanın benzer ve birden fazla yolu vardır. Yani bu soruları Türkçe’de de birden fazla şekilde sormak kesinlikle mümkündür. Yani günlük dil denen olgu tartışmaya açıktır. Bu bağlamda dil eğitimi genel olarak bir farkındalık gerektirir. Keza dil eğitimi zaten kendi anadilimizi de fark ettiğimiz, revize ettiğimiz bir süreçtir. Bu blog sitem ve diğer kişisel gelişim ve destek blog sitemde de ilginizi çekecek birçok konuya göz atmayı unutmayın. Keza farkındalık denen şey gerçekten ihtiyacınız olan şey!


İngilizce özel ders sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Cevap Yazın